Balyan Ailesi, 18. ve 19. yüzyıllarda Osmanlı için oldukça önemli mimari yapıları hayata geçiren ve pek çok mimar yetiştiren Ermeni asıllı bir ailedir. Ünlü Tarihçi İlber Ortaylı, ailenin Kayserili olduğu iddialarına karşın Maraş kökenli olduklarını savunmaktadır. Balyan Ailesinin içerisinden saray mimari Amira Kirkor Balyan’dır. Amira bir isim değil, Ermeni cemaati içerisinde yüksek bir memuriyet makamına ulaşmış kişilere verilen bir unvandır. Kirkor ve Senekerim Balyan, Balyan ailesinin ilk kuşağı olarak bilinir. İkinci kuşakta ise Kirkor Balyan’ın oğlu Garabet Balyan eserleri ile dikkat çekmektedir.
Balyan Ailesinin ilk iki nesli, Tanzimat döneminde Osmanlı Devletine hizmet vermişlerdir. II. Mahmut ve Adbülmecit ile yakın ilişkiler kurmuşlardır. Üçüncü nesilden olan Sarkis Balyan’a ise Sultan Abdülhamit tarafından “Sermimar-ı Devlet” unvanı layık görülmüştür, bu unvanın karşılık geldiği konumu başmimarlık olarak ifade etmek doğru olacaktır. Devlet için önemli mimari eserlere imza atan başarılı mimarlara verilen önemli bir unvandır.
Osmanlı Devletinin özellikle son dönemlerinde inşa edilen pek çok saray, köşk, cami, kışla ve hastane Balyan ailesi üyeleri tarafından inşa edilmiştir. Hatta ailenin eserleri hakkında Osmanlı mimarisinin özünden koptuğu yönünde eleştiriler de yapılmıştır. Balyan ailesi üyeleri genellikle Osmanlı’nın klasik mimarisi üslubu ile Batı mimarisini birleştirerek bir sentez ortaya koymuşlardır. Bu senteze de Türk Barok mimarisi ismi verilmiştir. Balyan ailesinin başlıca eserleri;
Beylerbeyi Sarayı
Topkapı Sarayı Müzesi
Yıldız Hamidiye Cami
Dolmabahçe Saat Kulesi
Büyük Mabeyn Sarayı
Çadır Köşkü
Esma Sultan Yalısı
Çit Kasrı
Kurtuluş Cami şeklinde sıralanabilir.