Transitional dekorasyon akımı bir diğer değişle Geçiş Akımı son dönemlerde oldukça dikkat çeken bir dekorasyon akımı olarak karşımıza çıkar. Bu akımı iki zıt dekorasyonun birleştirilmesi şeklinde tanımlayabiliriz, tek bir stilden ziyade zıtlığın uyumu ön plana çıkarılmaya çalışılmaktadır. Üstelik yaratıcılık ve özgünlük açısından da Transitional dekorasyon akımı önemli değişiklikler yapmaya ve belirli kalıplar arasına sokulmuş kalıpları yıkmaya öncülük eder. Hadi gelin hep birlikte Transitional dekorasyon akımı nedir inceleyelim.

Bu akımla aslında geçmiş ve geleceğin aynı ana sıkıştırılması amaçlanır. Yani geçmişte kullanılan daha klasik diye de tabir edebileceğimiz dekorasyon akımları ile günümüzdeki modern ve fabrikasyon gibi gözüken akımı birleştirerek ortaya çok daha ilgi çekici bir sonuç çıkarılması istenir. Transitional dekorasyon akımına bireyleri ev dekorasyonu konusunda oldukça özgür bırakması nedeni ile özgür ruhların dekorasyon akımı da denilebilir.

Transitional dekorasyon akımının bir diğer önemli noktası da yapılan dekorun tek bir mevsimi ya da dönemi değil tüm dönemleri; hatta gelecek ile geçmişi, yaz ile kışı içinde birlikte barındırıyor olmasıdır. Aslında bu dekorasyon akımının tek kuralı da şık ama kullanışlı bir dekorasyon tercih edilmesi gerekliliğidir. Duvarlarda, tavanda ve zeminde herhangi bir abartılı süslemeden uzak durulması tercih edilir.

Transitional dekorasyon akımında genelde nötr renkler tercih edilir. Bununla birlikte pastel tonların altın ya da gümüş işlemelerle birlikte kullanımı da oldukça yayındır. Geleneksel çizgiyi bozmayan krem, haki, gri, tan gibi özellikle sakinleştirici etkisi de bulunan renkler sıklıkla kullanılmaktadır. Kumaş seçiminde bir zorunluluk yoktur, çuval bezi ve rattana kadar pek çok kumaş çeşidi tercih edilebilir. Yine parlak ve mat yüzeylerin bir arada kullanılması bu akımda karşımıza çıkan bir diğer detaydır.